Vivaryum;
Vivaryum, bilimsel amaçlarla hayvanların doğal davranışlarını gözlemlemek ve araştırmak için doğal hayat şartlarının oluşturularak muhafaza edildikleri yerdir.
Canlıların tür ve ihtiyaçlarına göre çöl, savan, ılıman orman, tropik orman, yarı aquatik, tropik aquatik gibi ortamlar oluşturularak sürüngen ve anfibi tülerin yaşatıldığı alanlardır.
İhtiyaç duyulan barınağın tipi ve boyutları beslenen türe göre değişkenlik gösterir. Suda yaşayan türler için modifiye bir akvaryum tavsiye edilir. Işıklandırma takılmasına elverişli, özel havalandırmalı bir üst kapağı bulunmalı, içeriye giriş bu tavandaki sürgülü bir kapakla sağlanmalıdır. Bu güvenli bir yöntemdir çünkü bir çok sürüngen, amfibi ve yılanlar etkili bir zıplama ve tırmanma yeteneğindedirler. Küçük böcekler dikey yüzeylerde yürüyebilir ve güvenli bir tavanın yerine iyi oturuyor olması onları içeride tutmak açısından son derece önemlidir.
Cam vivariumlar diğerlerine nazaran ucuzdur ancak plastikten çok daha ağır olup kolay kırılabilmektedirler. Ek ısıtma ve aydınlatmaya ihtiyaç duyulmayan küçük türler için havalandırmalı tavanı ve bir kapağı bulunan akrilik vivariumlar bulmak mümkündür.
Günümüzde cam vivariumların çoğu fleksibl silikonla yapıştırılmış panellerden oluşur ve bu sayede etkili biçimde su geçirmezdir. Fakat böyle bir akvaryumda su kaplumbağası besleniyorsa tırnaklarının yapıştırıcıya zarar verip vermediği kontrol edilmelidir.
Su kaplumbağalarıyla ilgili durum, neredeyse bütün türlerin zaman zaman kıyıya çıkması nedeniyle biraz karmaşıktır. Bu nedenle, barınakta bir spot lamba altında güneşlenebilecekleri kuru bir alan yaratılmalıdır. Ayrıca su kaplumbağaları diğer pek çok türden daha fazla temizlik gerektirirler.
Yılan ve kertenkeleler cam vivariumlarda barındırılabilir ancak bu birimler kolay ısı kaybetmeye eğilimlidir. Çeşitli boylarda bulunabilen melamin vivariumlar bu sürüngenler için daha uygundur. Böyle bir konteynıra ısı ve ışık kaynağı monte etmek kolaydır ve yüzey kolayca silinip dezenfekte edilebilir. Ayrıca melamin kutular canlılara transparan cam birimlerden daha iyi bir güvenlik duygusu sağlamaktadır, ki bu özellikle ürkek türler için önemlidir.
Vivariumun odadaki konumu da son derece önemlidir. Bir çok sürüngen türün özellikle sıcak bölgelerden köken almasına karşın, vivarium asla cam önüne yerleştirilmemelidir. Cam, güneş ışınlarının etkilerini dramatik biçimde arttırarak sıcaklığın ölümcül seviyeye yükselmesine neden olur. Odanın direkt gün ışığı almayan bir köşesi tercih edilmelidir. Bu, aynı zamanda istenmeyen alg gelişimi olasılığını da azaltacaktır.
Vivariumu ısıtmanın en basit yolu sıradan bir akkor aydınlatma ampulü asmaktır. Bu, yeterli seviyede ısı sağlamakla birlikte, etkili olabilmesi için devamlı açık tutulması gerekir, ki bu istenmeyen bir şeydir çünkü canlıyı ısıtmak için sürekli ışığa maruz bırakmak zorunda kalınır. Daha iyi bir seçenek, doğada gün içindeki ısı artışını taklit edecek şekilde arka planda bir ısı kaynağı, ve vivarium içinde güneşlenmeyi sağlayan sıcak bir bölge oluşturacak spot ışık kullanmaktır. Geceleri spot ışık söndürülerek barınağın biraz soğumasına izin verilirken arka plandaki ısı kaynağı açık tutulur. Spot ışık, bir reflektör sayesinde daha etkili hale getirilebilir ancak hayvanın vücut ısısının fazla yükselmemesine dikkat edilmelidir.
Isıtma sistemini dizayn ederken amaç, barınak boyunca farklı ısı derecelerinde bölgeler oluşturmaktır. Bu sayede sürüngen spot ışık altında güneşlenerek vücut ısısını ve aktivite derecesini yükseltebilir, sonrasında uzaklaşarak örneğin yemek arayabilir ve yedikten sonra dönüp tekrar güneşlenebilir.
Arka plan ısı kaynağı olarak termostata bağlanmış bir ısıtma pedi kullanılabilir. Bu termostatın asıl görevi çok ani ısı değişimlerini önlemektir. Uygun kalınlıkta ve çeşitli boylarda fleksibl ısı pedleri vivariumun arkasına veya altına uyacak şekilde yerleştirilip camdan ısı geçişi sağlanabilir veya barınak içine yerleştirilebilir.
Gecko’lar gibi tırmanabilen bütün sürüngen türleri için, hayvanların direkt temas edip yanıklara yol açmaması için ısı kaynağının korunaklı olması son derece önemlidir. Bu tür yanıklar ölümcül olabilmektedir.
Parlak bir ışıklandırmanın sağlanamayacağı durumlarda bir infra-red seramik ısıtıcı lokal ısı kaynağı olarak kullanılabilir Ancak bu durumda canlının zarar görmesini engelleyecek bir kafesleme kullanılmalıdır.
Bir yarı-karasal vivarium içindeki suyu ısıtmak amacıyla akvaryumlar için satılan özel bir ısıtıcı: “Heaterstat” kullanılabilir ancak bunun daima suyun altında kaldığından emin olmak gerekir. Ek bir güvenlik önlemi olarak ısıtıcıyı kapatmadan suya temas etmemek gerekir, bir elektrik kaçağı bulunabilir.
Yarı-karasal vivariumdaki su, bir akvaryumdakinden daha sığdır bu yüzden kompakt dizayn bir ısıtıcı seçilmelidir. Isıtıcıyı plastik bir kafes içinde bulundurmak amfibilerin yanıklardan korunması amacıyla uygulanabilir.
Vivariumun dışına monte edilen sıvı kristal termometreler, içerinin iç ortamın karada veya sudaki ısısını göstermek için kolay bir yoldur. İki termometre – her iki uçta birer tane – kullanılması termal eğrinin belirlenmesi için yararlı olur.
Sürüngen ve Amfibiler İçin Vivarium Tipleri
Çöl:
Bu tipteki bir barınak açıkça sıcak ve kuru olmalıdır. Kum, bu tipteki vivarium için doğal substrat gibi görünse de çakıl genelde daha iyi bir tercihtir çünkü kum yiyeceklere yapışır ve sindirim problemlerine yol açar.
Derin bir substrat katmanı oluşturmak çok önemlidir. Çünkü çölde yaşayan sürüngenler doğal bir gömülme iç güdüsüne sahiptirler. Zamanlarının çoğunu (güneşin en yakıcı olduğu saatleri) toprak altında saklanarak geçirirler. Güneş batınca, hava henüz sıcakken ortaya çıkar ve gece hızlı hareket etmelerine engel olan soğuk hava oluşmadan tekrar toprak altına dönerler.
Bir çok yönden bu yaratıklar güçlü ve adaptasyon yeteneği güçlü canlılardır fakat çevre şartları nemli olmamalıdır. Barınak içinde su, sığ bir kapta sunulmalıdır. Spot ışıkların 40 0C sıcaklık sağlayacak şekilde uygulanması çok önemlidir ancak gece sıcaklık 14 0C ye kadar düşebilir. Ayrıca çöl güneşini taklit edecek şekilde güçlü UV ışıklandırma da gereklidir.
Eğer kullanılan substrat hayvanın kendini gömmesine uygun değilse substrat içine bir açı oluşturacak şekilde giren içi boş tüpler yerleştirilebilir.
Sürüngenlerin yumurta bırakabilmesi içinse, substrat yüzeyine bir miktar gömülecek şekilde yerleştirilmiş içi nemli kum dolu kaplar kullanılmalıdır. Her ne kadar vivarium çeşitli çöl bitkileriyle dekore edilebilirse de keskin uçlu kaktüslerden kaçınılmalıdır.
Savan:
Bir çok sürüngen, gündüz sıcaklığın çöldeki kadar yüksek olmadığı bu türdeki çevrede yaşar. Bu tür bölgelerde uzun kurak dönemler ve bunu takip eden sel gibi yağmur periyotları olur. Bu yağmur dönemleri özellikle amfibiler için üremeyi stimüle edici etkiye sahiptir. Pek çok durumda, 24 – 30 0C’ler arsındaki sıcaklık uygundur.
Savan tipi barınakta bitki örtüsü çöldekinden daha zengindir ve substrat olarak mantar meşesi kabuğu ve kayalık alanlar bulunması tavsiye edilmektedir. Bu tipteki herhangi bir dekorun güvenli yerleştiğinden ve canlının üzerine düşme tehlikesi olmadığından emin olunmalıdır. Kaba çakıl iyi bir substrat olmakla birlikte açık renkli odun parçaları da kullanılabilir.
Vivarium için plastik bitkiler gibi yapay dekorlar alınabilir. Bunlar hem güzel bir görüntü oluşturur hem de herbivorlar tarafından yenme tehlikesi bulunmaz. Ayrıca plastik bitkiler daha hijyeniktir, gerektiğinde yıkanabilir ve değiştirilebilir. Buna rağmen eğer doğal bitkiler tercih edilirse zamanla büyüyecekleri de hesap edilmelidir. Canlı bitkilerin kaplara yerleştirip substrat içine gömülmeleri veya çeşitli dekorlarla süslenmeleri büyümelerini engeller.
Her durumda vivariuma haftada 2 – 3 kez su püskürtülmelidir. Arada daha sık püskürtmelerle nem yükseltilebilir ve belki yağmur periyodunu taklit edecek şekilde bir su akışı eklenebilir. Bu, canlının kondisyonu iyiyse üremesini stimüle edecektir.
Ilıman Orman:
Bu türde habitat birbirinden farklı pek çok türe ev sahipliği yapabilir, bu yüzden vivarium örneğin semenderler gibi daha nemli koşullara ihtiyaç duyan veya bazı kara kurbağaları gibi daha kuru ormanlık çevreye gereksinimi olan değişik türlere hitap edecek şekilde düzenlenmelidir.
Isı lambası kullanılmadan yumuşak ışıklandırma yapılması önerilir.Bu koşullarda gündüz 20 - 24 0C sıcaklık genellikle uygun olur ve gece 10 0C’ye kadar düşmesine izin verilir. Bunun için gece odada bir ısıtma tertibatı yoksa düşük wattlı bir ısı pedi kullanılması önerilir. Bu amaçla vivariumu bir radyatör kenarında tutmak nem oranını azaltıp üremeyi olumsuz etkileyeceğinden kaçınılması gerekir.
Doğal bir dekor oluşturmak için bir çakıl katmanı, odun parçaları veya kayın gibi ağaç kabuğu parçalarından bir tabaka oluşturmak yararlı olacaktır. Büyükçe bir kap su bulundurmak gerekeceğinden kap direkt olarak çakıla gömülebilir. Bu yolla aynı zamanda küflenmenin önüne geçilmiş olur. “Spaghnum” yosunu tercihen suya yakın olarak ortama eklenebilir. Kurumasını önlemek için düzenli olarak su püskürtülmelidir. Bu sayede vivarium içinde nemli bir alan oluşturulmuş olur ki özellikle amfibiler için oldukça yararlıdır. Yüzeyde sığınak oluşturabileceği materyal oluşturmak açısından da iri odun parçaları kullanılabilir. Sıcaklık bu tür iklimlerde doğada da olduğu gibi kışın biraz düşürülmelidir. Bu, pek çok türün üreme faaliyetini olumlu etkileyecek, baharda ve yaz başında çiftleşmelerini sağlayacaktır.
Tropikal Orman:
Bu habitatta yaşayan kertenkele, yılan, ağaç kurbağası ve tarantula gibi pek çok türün doğada tırmanıcı özellik göstermeleri nedeniyle vivarium diğerlerine nazaran daha yüksek olmalıdır. Bu aynı zamanda dekor açısından daha iyi olanaklar sağlar. Ağaç dalları üzerine bitkiler tutturulabilir veya kendiliğinden yetiştirilebilir. Bu bitki örtüsü, dekor oluşturmanın dışında bazı spesifik türlerin üremesi üzerinde de etkiye sahiptir.
Tropikal orman ikliminde yaşayan sürüngenler özellikle çevrelerinde büyüyen bitkilere zarar verme eğiliminde olduklarından buna dikkat edilmesi gerekir. Bu gibi durumlarda plastik bitkiler kullanılabilir.
Tropikal vivariumda sıcaklık gündüz 32 0C olacak şekilde yüksek tutulmalı gece ise 24 0C’ye ayarlanmalıdır. Isı ayarı ise tropikal iklimlerde yıl boyu belirgin bir değişim gözlenmediğinden sabit tutulmalıdır.
Rutubet sağlamak amacıyla vivarium içine düzenli su püskürtmek canlının sağlığı açısından son derece önemli olduğu gibi, iyi havalandırma sağlamak da aynı derece gereklidir. Aksi takdirde, ortam çok geçmeden küflenmeye başlayacaktır. Canlı bitkiler varsa küflenme belirtileri özellikle daha belirgin olacak; yapraklar ve filizler nemlenip küflü bir görünüm alacaklardır.
Yarı - Aquatik :
Bu yapıya amfibiler ve kaplumbağaların çoğu ihtiyaç duyar. Gereksinimleri yıl boyunca değişim göstermekle birlikte ılıman bölgelerdeki amfibiler kışın daha karasal olur ve baharda çiftleşmek için tekrar suya dönerler.
Uygun büyüklükte bir vivariumda su dışına çıktıklarında kullanacakları üstünde ısı sağlayan spot ışıklı kumlu bir bölge sağlandığında kaplumbağalar başarıyla yetiştirilebilir. Dişiler yumurta bırakmak için karaya gereksinim duyarlar. Ayrıca lambayla sağlanan sıcaklık altında düzenli olarak güneşlenirler. Amfibilerin kazıcı iç güdüleri için ıslak yosun da eklemek gereklidir.
Yarı – aquatik vivariumda en önemli nokta canlıların karadan suya ve sudan karaya kolayca geçişlerini sağlayacak şekilde bölümlendirme sağlamaktır. Bu amaçla uygun bir yamaç oluşturmak gereklidir. Su bölgesinde taş – kaya kümeleri oluşturmaktan kaçınılmalıdır. Çünkü bunların arasında kir birikecektir ve ayrıca yerinden oynayan bir taş canlıyı incitme veya cama zarar verme tehlikesi oluşturacaktır.
Suyun ısısı barınacak canlının türüne göre değişim gösterir.Kaplumbağalar için bu derece 24 - 27 0C arasında olmalı fakat ılıman bölgelerden gelen amfibiler için daha düşük tutulmalıdır. Hatta ev içindeki barınaklarda çoğu zaman suyun ısıtılması gerekmeyebilir.
Vivariuma bitki eklemek genellikle gerekli değildir. Su kaplumbağaları bitkileri yer veya yerlerinden söker, ayrıca bitkilerin varlığı akvaryum bölgesinin temizliğini zorlaştırır. Ancak amfibileri üretirken aquatik bitkilerin eklenmesi yumurtlamayı olumlu etkileyecektir. Bu yolla yumurtaların toplanması kolaylaşır ve bu sayede yavrular kolayca başka yere nakledilebilirler.
Tropikal Aquatik:
Nispeten daha az sayıda amfibi, gelişimini tamamladıktan sonra tamamen aquatik bir ortama ihtiyaç duyar. Böyle bir amfibi türü aksolottur, bu canlı solungaçları sayesinde sudan oksijen sağlar ve atmosferik oksijenden yararlanamaz. Bu canlı oda ısısından hariç ekstra bir ısıtma tertibatı gerektirmezken Afrika pençeli Kurbağalar 27 0C’lik su sıcaklığına ihtiyaç gösterir.
Akvaryumlarda olduğu gibi çakılların altına bir filtre koymak suyun temiz kalmasını sağlar. Akvaryumda balık beslemek için üretilmiş diğer ekipmanlar, örneğin bir su ısıtıcısı, her ne kadar akvaryum tamamen suyla dolu olmasa da yararlı olacaktır. Akvaryum tavanına uygulanacak lamba su altındaki canlıların aydınlanmasını sağlarken su yüzeyine kadar çıkan bitkiler ışığın uygun dağılmasını olumlu etkiler.
Genellikle akvaryum tabanında çakıl substratın içine bitki ekmek iyi bir fikir değildir. Bu tür çevrede yaşayan amfibiler ve sürüngenlerin yüzme davranışlarının sakarca olması nedeniyle genellikle köklerinden söküleceklerdir.
Temizlik ve suyun iyi oksijenlenmesi son derece önemli parametrelerdir. Bu yüzden bir su pompası kullanılmalıdır. Bir klor önleyici veya suyu yumuşatmak için satılan maddeler balıklar için olduğu gibi bu tarz bir çevrede de oldukça yararlıdır.